SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

KİTABU’T-TEFSİIR BAHSİ

<< 3312 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

بسم الله الرحمن الرحيم حدثنا عبد بن حميد حدثنا عبيد الله بن موسى عن إسرائيل عن أبي إسحاق عن زيد بن أرقم قال كنت مع عمي فسمعت عبد الله بن أبي بن سلول يقول لأصحابه { لا تنفقوا على من عند رسول الله حتى ينفضوا }  و { لئن رجعنا إلى المدينة ليخرجن الأعز منها الأذل }  فذكرت ذلك لعمي فذكر ذلك عمي للنبي صلى الله عليه وسلم فدعاني النبي صلى الله عليه وسلم فحدثته فأرسل رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى عبد الله بن أبي وأصحابه فحلفوا ما قالوا فكذبني رسول الله صلى الله عليه وسلم وصدقه فأصابني شيء لم يصبني قط مثله فجلست في البيت فقال عمي ما أردت إلا أن كذبك رسول الله صلى الله عليه وسلم ومقتك فأنزل الله تعالى { إذا جاءك المنافقون } فبعث إلي رسول الله صلى الله عليه وسلم فقرأها ثم قال إن الله قد صدقك

 

قال أبو عيسى هذا حديث حسن صحيح

 

Zeyd b. Erkâm (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

 

Amcamla beraber bulunuyordum. Abdullah b. Übey’in kendi adamlarına şöyle dediğini işittim:

 

“Allah’ın Nebiinin yanında bulunanlara hiçbir şey vermeyin ki etrafından dağılıp gitsinler.”

 

“Eğer Medîne’ye dönersek; “Biz üstün olanlar Rasûlullah (s.a.v.) ve beraberindeki aşağılık kimseleri Medîne’den çıkaracağız.” Bunu amcama anlattım. Amcam da durumu Nebi (s.a.v)’e anlattı. Bunun üzerine Nebi (s.a.v), beni çağırdı. Ben de duyduklarımı kendisine söyledim. Sonra Rasûlullah (s.a.v.), Abdullah b. Übey ve adamlarına haber gönderdi. Onlar da söylemediklerine yemin ettiler. Rasûlullah (s.a.v.)’de benim yalancılığıma onun da doğru söylediğine inandı. O güne kadar başıma gelmeyen bir şey o an başıma gelmiş oldu. Eve kapandım, amcam:

 

“Maksadın neydi işte, Rasûlullah (s.a.v.) seni yalancı çıkardı ve sana kızdı” dedi. Sonra Allah, Münafıkûn sûresini indirdi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), bana haber gönderdi ve bu sûreyi okudu ve şöyle buyurdu:

 

“Allah seni doğruladı.”

 

 

Diğer tahric Buharî, Tefsir-ül Kur’ân; Müslim, Sıfat-ül Münafıkîn

 

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.